5 Şubat 2025 Çarşamba

Ankara'da kamu emekçileri sefalet zammına karşı bakanlığa yürüdü

Yüzde 11.54'lük sefalet zammına karşı ülkenin dört bir yanında iş bırakan sağlık emekçileri Ankara'da bakanlıkların önünü eylem alanına çevirdi. İktidarın kamu emekçilerinin taleplerini görmezden geldiği vurgulanan eylemde, insanca yaşayacak bir ücret için mücadele çağrısı yapıldı.

Kamu emekçileri, dayatılan yüzde 11.54'lük sefalet zammına karşı ülkenin dört bir yanında iş bıraktı. Ankara'da KESK ve Asim Sen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, Birleşik Kamu-İş, Hür Sen ve BASK ise Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde açıklama yaptı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri "Genel grev, genel direniş", "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganlarıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne yürüdü. Polis tarafından barikat çekilerek bakanlık önüne yürüyüş engellenmeye çalışıldı. Kamu emekçilerinin tepkisiyle barikat kaldırıldı.

"Ücret asgari! Açlık, yoksulluk, sefalet azami! İktidarı uyarıyoruz! İş bırakıyoruz: İnsanca bir yaşam için mücadelede birleşiyoruz" pankartı açılan eylemde, "Vergide adalet istiyoruz", "Genel grev, genel direniş" ve "Ek ödemeler emekliliğe yansıtılsın" dövizleri taşındı. Eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Kezban Konukçu, Heval Bozdağ, Nevroz Uysal Aslan ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika temsilcisi katıldı.

KOÇAK: ARTIK YETER
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, "Kamu emekçileri olarak, toplumun diğer kesimleri gibi, yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkum ediliyoruz" dedi.

En temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandıklarını dile getiren Koçak, "TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları gerçeğin birazını bile yansıtmazken, maaşlarımız mum gibi eriyor ve emekçiler olarak hızla sefalete sürükleniyoruz. Artık yeter. Emekçisi, emeklisi geçinemiyoruz" dedi.

'BİZLER ENFLASYONA EZİLİRKEN SERMAYE HER GÜN DAHA FAZLA KAR EDİYOR'
Koçak, şöyle devam etti: "Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması utanç verici bir durumdur. İş yerlerinde alın teri döken bizler, enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün daha fazla kâr ediyor. Vergi yükünün büyük bölümü emekçilerin omuzlarına yıkılırken, patronların vergi borçları birer birer siliniyor. Kamu kaynakları, halkın ihtiyaçları yerine sermayeye ve yandaş projelere aktarılıyor. Bu adaletsiz düzenin bedelini yıllardır neden sadece biz emekçiler ödüyoruz? Kamu emekçilerinin, işçilerin, emeklilerin 'insanca yaşayacak ücret' taleplerini görmezden gelen siyasi iktidarın ücretlerimizi baskılayıp, boğazımızı sıkarak uygulamaya çalıştığı ekonomik programa karşı kamu emekçileri olarak itiraz ediyoruz."

Vergide adaletin sağlanması, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, insanca yaşayacak bir ücret talebinin bugün tüm kamu emekçilerinin ortak talebi haline geldiğini belirten Koçak, "Savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

KOÇAK: MAAŞ ARTIŞLARI GERÇEK ENFLASYON ORANINA GÖRE YAPILMALI
Resmi enflasyon rakamlarıyla halkın hissettiği enflasyon arasında büyük bir fark olduğunu söyleyen KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz "Tabii ki bakanlıkta oturanlar, sarayda oturanlar bunu hissetmez ve anlamaz. Memur maaş artışları Erdoğan-Şimşek programına göre değil gerçek enflasyon oranına göre yapılmalıdır" dedi.

'GREVLİ TOPLU SÖZLEŞME HAKKI MÜCADELENİN TEMELİDİR'
Karagöz, şöyle devam etti: "Tek adam rejimi olarak tarif ettiğimiz bu siyasal düzende, emekçilerin, asgari ücret tespit komisyonu da dahil olmak üzere, hiçbir pazarlık düzeneğinde, evrensel haklara uygun bir toplu sözleşme yasası bulunmamaktadır. Daha da ileri giderek, milyonlarca emekçiyi sefalet zamlarına sarı sendika eli ile mahkum edip, bunu seyyanen zam gibi tek adamın siyasal ulufe yöntemine terk etmek, bizim hızlıca ters yüz etmemiz gereken en önemli görevdir. Alacağımız her zam, gerçek bir toplu sözleşme yasası ile teminat altına alınmalı ve taban aylığımıza dahil edilmelidir. Son toplu sözleşme süreci bu durumun tipik bir yansıması olmuştur. Grev hakkının olmadığı bir toplu sözleşme sürecinin, kamu emekçilerinin iradesini yansıtmaktan uzak olacağı açıktır. Grevli toplu sözleşme hakkı, kamu emekçilerinin örgütlü mücadelesinin temelidir."

Enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük zam politikalarına karşı sesi yükseltmeye devam edeceklerini söyleyen Karagöz, "Vergide adaletin sağlandığı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı, insanca bir yaşam sürebildiğimiz ve grevli toplu sözleşme hakkımızın tanındığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

'KAMU EMEKÇİLERİYLE ALAY EDİLİYOR'
Asim-Sen Genel Başkanı Özgür Karaca da "Gerçeği yansıtmadığı açıkça belli olan TÜİK verileri üzerinden belirlenen yüzde 11,54'lük maaş artışı, kamu emekçileri ve emeklilerle adeta alay etmektir. Bu durum, emekçilerin alın terine karşı büyük bir saygısızlıktır ve asla kabul edilemez. Vergilerin emekçilerden toplanıp, sermaye sahiplerinin vergi borçlarının affedildiği bir düzeni reddediyoruz. Bizler, emeğimizin gerçek karşılığını istiyor; insanca yaşanacak bir ücret ve emekçileri koruyan adil bir vergi düzenlemesi talep ediyoruz" diye konuştu.

OKAY: TÜİK BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR
TTB Genel Sekreteri Dr. Önder Okay, "Sağlık bedensel, ruhsal ve sosyal olarak iyilik hali olarak tarif edilir. Bu bütçe, bu zam bu ülkede sosyal iyilik halini ortadan kaldırmıştır. Bu ülkede çocuklar okula aç gidiyor, emekliler açlık sınırı altında yaşamaktadır. TÜİK bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Ama mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

KONUKÇU: HALKI YOKSULLUKTA DEĞİL ZENGİNLİKTE EŞİTLEYİN
DEM Parti Sözcüsü Kezban Konukçu, "Bu ülkede ekonomik değil bölüşüm krizi var. Son 20 yıl içinde emekliler, emekçiler payı her geçen gün GSMH'den düşürülüyor. Maliye Bakanı vergiyi taban yayacağız diyor. Vergi zaten tabanda. Siz zenginliği yayın tabana. Halkı zenginlikte eşitleyin yoksullukta değil" diye konuştu.