Anne Kabaiş: Rojin'e kim ne yaptıysa, dışarıda rahat dolaşamasın

Rojin'in şüphesiz ölümünün üzerinden 9 ay geçti. Faili hala bulunmadı. "Bir gün bile kalbimi kırmadığı" dediği kızı Rojin için adalet isteyen anne Kabaiş, "Ona kim ne yapmışsa dışarıda rahatça dolaşamasın, ceza yesin" dedi. Anne Kabaiş, kadın katliamlarının en büyük nedenlerinden birinin cezasızlık politikası olduğuna işaret etti ve ekledi: "Eğer onlar cezalandırılsaydı bugün böyle bir şey olmazdı. Onları alıyorlar, tutukluyorlar 1 hafta içeride tuttuktan sonra da serbest bırakıyorlar."
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024 tarihinde üniversite kampüsünün yakınında "kaybolduktan" 18 gün sonra 15 Ekim 2024 tarihinde Mollakasım köyü sahilinde cenazesi bulundu. Rojin Kabaiş'in 14 Kasım 2024'te İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) gelen otopsi raporunda ölüm nedeninin "suda boğulma" olduğu, darp veya cinsel saldırıya ilişkin bir bulgu olmadığı belirtildi. Ancak Rojin Kabaiş'in yaşamını yitirdiği gün ve suda kalma süresi raporda yer almadı. Aradan 9 ay geçti, bu süreçte ailesi hukuki anlamda birçok başvuruda bulunduysa da Rojin Kabaiş'e ne olduğuna dair bir gelişme kaydedilmedi, okul ve çevresi 7-24 saat güvenlik kamera sistemi ile izlenmesine rağmen Rojin Kabaiş bulunamadı, daha doğrusu bulunmak istenmedi.
'ONA KİM NE YAPTIYSA DIŞARIDA RAHATÇA DOLAŞAMASIN'
Rojin'in şüpheli ölümünün üzerinden 9 ay geçti, annesi Aygül Kabaiş, bu süreçteki adalet arayışlarına dair Jinnews'e konuştu. Kabaiş, "Bize ne olduğuna dair henüz kimse bir şey söylenmedi. Bayrama yaklaşık bir hafta kala bizler Wan'a gittik, orada 3-4 gün kaldık. Orada savcılarla, avukatlarla görüştük, bize söyledikleri tek şey, tek bilgi, DNA testini İstanbul'a göndermeleri oldu. Oradan gelecek yanıta göre bize bilgi verebileceklerini söylediler. Onlardan bize iyi bir haber vermelerini bekliyoruz. Kızım kendi isteğiyle, gülerek, sevinçle okula gitti. Okulu kazanacağına inanmıyordu, kazandı gitti ve bu olay başına geldi. Ne olduysa bizler artık öğrenmek istiyoruz. Eğer bizler bir şey öğrenirsek rahatlayacağız. Ona kim ne yapmışsa dışarıda rahatça dolaşamasın, ceza yesin. Benim kızım ne yapmıştı" diye sordu.
'BABASI ÇOĞU KEZ MEZARININ BAŞINDA UYUYAKALIYOR'
Kabaiş, ailesinin psikolojisinin iyi olmadığını, Rojin'in kaybolduğu gün neden geç haber verildiğini hala sorduklarını belirtti. Kabaiş, "Babası sürekli onun mezarı başına gidiyor, bazen günlerce eve gelmiyor. Akşam saat, 20.00, 22.00'a kadar kalıyor bazen. Çoğu kez orada uyuyakalıyordu, 'Ben Rojin'in mezarına geldiğimde rahatlıyorum' diyor. Evde duramıyor, neredeyse Rojin'den dolayı delirecek düzeye geldi, psikolojisi bozuldu. Haftada bir psikolojik tedavi görüyor, evdeki çocukların da psikolojisi bozulmuş durumda. 14 yaşındaki oğlum da sürekli soruyor, 'Anne ablama ne oldu' diyor" diye aktardı.
'BİZİ ARAYIP SÖYLESELERDİ, BELKİ YAŞIYOR OLURDU'
Rojin ile son görüşmesine ve kendisinden haber alamama sürecine dair hatırlatmalarda bulunan Kabaiş, "Madem oda arkadaşları biliyordu, neden polise haber vermediler, bize neden haber vermediler? Bizi arayıp söyleselerdi, bizden de önce Rojin'i arayıp sorabilirlerdi, belki Rojin onların telefonlarına cevap verirdi. Belki bugün yaşıyor olurdu, aramızda olurdu" ifadelerini kullandı.
'ARTIK BİR HABER ALALIM, NE OLDUĞUNU ÖĞRENELİM'
Kabaiş, kızının şüpheli ölümünün ve kadın katliamlarının cezasızlıkla bağlantılı olduğunu belirtti. Kızı ile ilişkilerine de değinen anne şunları paylaştı: "Rojin ile aramız çok iyiydi. Bir gün, bir kere bile kalbimi kırmadı. Sağ olduğum sürece aklımdan çıkmayacak. Kadınların hepsi ölüme çok yakın, çünkü katiller cezalandırılmıyor. Eğer onlar cezalandırılsaydı bugün böyle bir şey olmazdı. Onları alıyorlar, tutukluyorlar 1 hafta içeride tuttuktan sonra da serbest bırakıyorlar. O yüzden de bu katliamlar artıyor. Rojin hep bana, 'Anne senin dizlerin ağrıyor, çoraplarını ben giydireyim' diyordu. Beni bir gün bile üzmedi. Artık bir haber alalım, ne olduğunu öğrenelim, rahatlayalım istiyoruz. 24 saat boyunca Rojin'i düşünüyoruz."