13 Ağustos 2025 Çarşamba

Bodrum Kadın Platformu'ndan kadın cinayetlerine karşı örgütlenme çağrısı

Bodrum Kadın Platformu, kadın cinayetlerinin artarak devam etmesini protesto ederek, "Tüm kadınları yaşam hakkını savunmaya, örgütlenmeye, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

Bodrum Kadın Platformu, kadın cinayetlerinin artarak devam etmesine karşı eylem gerçekleştirdi. Kadınların eylem için buluştuğu esnada Bodrum'da bir kadın cinayeti gerçekleştirildiği öğrenildi. Ezgi adında kadının yakını bir erkek tarafından katledildiğini öğrenen kadınlar bu cinayete de tepki gösterip; "Kadın cinayetleri politiktir" diyerek adalet talebinde bulundu.

Çarşı kafeden yürüyüş gerçekleştirerek Bodrum Belediye Meydanı'nda buluşan kadınlar, erkekler tarafından katledilmiş kadınların fotoğraflarını taşıyarak "İstanbul Sözleşmesi yaşatır", "Kadın dayanışması yaşatır", "Jin, jiyan, azadi" sloganları attı.

'FAİL; ERKEK EGEMEN SİYASET VE ONUN ERKEK DESTEKÇİLERİDİR'
Platform adına basın açıklamasını okuyan Nermin Güleş, 2025 yılının ilk 6 ayında erkekler tarafından 136 kadının öldürüldüğünü, 145 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulunduğunu hatırlattı. 96 kadının, aile üyesi bir erkek tarafından öldürüldüğünü belirten Güleş, "Her gün bir kadın, 'hayır' dediği, boşanmak istediği, özgürce yaşamak istediği için öldürülüyor. Fail; tetiğe basan erkek ile birlikte o erkeği koruyan yasalar, koruma kararını uygulamayan kolluk, cezasızlığı normalleştiren mahkemeler, şiddeti meşrulaştıran medyadır. Yani erkek egemen siyaset ve onun erkek destekçileridir" dedi.

Güleş, son günlerde boşanma davalarında gündeme getirilen "arabuluculuk" zorunluluğunun kadınların yaşam hakkına yönelik yeni bir saldırı olduğunu kaydetti. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesinin de açık bir kadın düşmanlığı olduğunu belirten Nermin Güleş, "Kadınları yalnızca 'anne, eş, fedakâr' rollerine sıkıştırmak isteyen bu zihniyet, kadınları evlere kapatmayı; yoksulluğu ve şiddeti ise görünmez kılmayı amaçlamaktadır" diye belirtti.

Diyanetin kadın düşmanı hutbesini hatırlatan Güleş, "Bu zihniyet, kadınların öldürülmesini 'ahlaki sapmaya karşı bir 'ceza' gibi sunuyor. Kadın cinayetlerinin bu topraklarda durmamasının nedenlerinden biri de budur. Siz kadınlara saldırmayı sürdürün; biz ise öfkemizi kuşanarak direnmeye devam edeceğiz" dedi.

'KADINLARIN ÖZ SAVUNMA HAKKI MEŞRUDUR'
Kadınların şiddete karşı öz savunma hakkının meşru olduğunu söyleyen Güleş "Dünyanın birçok yerinde aşırı sağcı ve erkek egemen sistemler güç kazanıyor. Gazze ve Suriye'de kadınlar özellikle hedef alınıyor. Alevi ve Dürzi kadınlara yönelik etnik ve inanç temelli saldırılar artıyor. Kadınlar inançları ve kimlikleri yüzünden öldürülürken, bizden sessiz kalmamız bekleniyor. Cevabımız ise çok net; asla" şeklinde konuştu.

'ÇÖZÜM ÖRGÜTLENMEKTE'
Eril siyasete karşı çözümün; kadınların sokakta, derneklerde, sendikalarda, platformlarda kurduğu dayanışma ve örgütlü mücadelede olduğunu kaydeden Güleş, "Tüm kadınları yaşam hakkını savunmaya, örgütlenmeye, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz. Bugün örgütlenen her kadın, başka bir kadının yaşamını kurtarır" diye belirtti.

Erkek şiddetine ortak olan iktidar ve destekçilerine seslenen Güleş, "Görev ve sorumluluklarınızı yerine getirmediğiniz sürece, şiddetin kaynağı ve uygulayıcısı sizsiniz. Bu erkek-devlet şiddetidir. Suçlusunuz ve yargılanacaksınız. Haklarımız ve hayatlarımız üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçin" dedi.