Fadya Sîdo: Dünya kadınları devrime sahip çıkmalı
HTŞ'nin cinsiyetçi, ırkçı, mezhepçi, Alevi düşmanı politikalarını ETHA'ya değerlendiren JKŞ Sözcüsü Fadya Sîdo, DAİŞ, HTŞ, Türk devletinin kadın politikalarının aynı olduğunu söyledi. HTŞ'nin kurduğu hükümetin kadın iradesini tanımadığını, kadınların iradesini kırmaya dönük olduğunu vurgulayan Fadya Sîdo, kadınlara 8 Mart'ta Rojava ve Suriyeli kadınlarla dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptı.
Suriye yönetiminin Heyet Tahrir El-Şam'a (HTŞ) devredilmesinin ardından Alevilere dönük katliam saldırıları yaşandı. Bu saldırılarda kadınlar, özellikle de eğitimli, doktor, akademisyen kadınlar özel hedef oldu. Kadınların taleplerini, iradesini tanımayan cihatçı HTŞ çetesinin politikalarının, faşist DAİŞ çetesi ve erkek egemen kapitalist Türk devletinin politikalarının benzerliğini, aynı zamanda kadın devrimi olan Rojava devremine yönelik saldırıları ve ne yapılması gerektiğini Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) Sözcüsü Fadya Sîdo ile konuştuk.
Sözlerine Tişrîn nöbet direnişini selamlayarak başlayan Fadya Sîdo, "Tişrîn artık direniş barajıdır" dedi ve Qereqozak'da, Tişrîn'de savaş mevzilerinde yer alan YPJ'li savaşçıları selamladı. Rojava'da kadınların 14 yıldır çetelere ve işgalci Türk devletine karşı fedai eylemlerle direndiğini hatırlatan Fadya Sîdo, bugün cihatçı HTŞ çetesinin kadın katillerine yönetimde yer vermesine tepki gösterdi. Fadya Sîdo, "Biz görüyoruz ki kadın katilleri yönetimdeler. Suriye Gelecek Partisi Eş Genel Başkanı (Xevrîn Xelef) 12 Ekim 2019'da Ebu Hatim Şakra eliyle şehit edildi. Ve bugün o yeni Suriye hükümetinde yer alıyor. Bütün dünya onun Hevrin Xelef'in katili olduğunu biliyor ve buna göz yumuyorlar" diyerek, HTŞ çetesi yönetimindeki yeni Suriye yönetiminin niteliğine işaret etti.
Kadın katliamlarının yanı sıra, kadınların bedenlerine dönük saldırılara, fotoğraflarının, videolarının çekilerek yayınlanmasına tepki gösteren Fadya Sîdo, HTŞ çetesi yönetimindeki hükümetin, eşit, özgür bir Suriye fikrine sahip olmadığını vurguladı.
'ALEVİ KADINLAR İŞKENCEYLE KATLEDİLDİ'
Alevi inancından halka ve Alevi kadınlarına dönük işkence ve katliamlara dikkat çeken Fadya Sîdo, "Alevi halkına dönük katliamlarla Alevi kimliğini yok etmek, özellikle de Alevi kadın kimliğini yok etmek istiyorlar. Bir kadın akademisyen olarak Raşa Al-Ali burada gözaltına alındı, ardından işkence ve tecavüz edilerek HTŞ çetesi eliyle katledildi" diye konuştu.
Sîdo, DAİŞ, sömürgeci Türk devleti ve HTŞ'nin kadına bakış açısının aynı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Bugün Kobanê'de kadınlar, çocuklar Türk devleti eliyle katlediliyor. HTŞ'nin politikaları da faşist Türk devletinden çok uzak değil. Til Temir'den Zirgana Kobanê'ye kadar barbarca nasıl saldırdıklarını görüyoruz. Kadınlar katlediliyor, çocuklar katlediliyor. Bunlar DAİŞ'in fikirleri, Türk devletinin kirli fikirleri. Burada eskisi gibi bir Osmanlı devleti kurmak istiyor."
'KADIN İRADESİNİ KIRAMAZLAR'
Rojava kadın devriminde kadınların yaşadığı değişime işaret ederek, "Kadınlar artık eskisi gibi değil" değerlendirmesi yapan Fadya Sîdo, "Artık kadınlar bilinçlidir; özgürlükleri için alanlara çıkıyor, kendini savunuyorlar. 14 yıldır kadınlar özgürlükleri için savaşıyor. Ama ne Türk devleti ne de HTŞ, gün be gün büyüyen ve özgürlüğe doğru giden kadın iradesini kıramayacaklar" diye konuştu.
HTŞ çetesinin Şam'da kadınlara uzun elbise, çarşaf giyme zorunluluğu getirdiğini hatırlatan Fadya Sîdo, politik islamcı HTŞ çetesinin bu dayatmalarla Suriye'deki inançlar üzerinde baskı kurmaya çalıştığına işaret etti. Fadya Sîdo, "Kapanmayı sadece Müslüman kadınlara değil, Süryani, Ermeni, Alevi kadınlara zorunlu kılmak istiyorlar. Bu yolla Suriye'deki bütün inançları yok etmek istiyorlar. Bütün halkların, kadınların iradesini kırmak istiyorlar" diye ekledi.
'KADIN DİRENİŞİNE DÖNÜK SALDIRILAR YAPILIYOR'
HKŞ'nin kurduğu geçici hükümette göstermelik olarak yer alan kadının HTŞ ve AKP-MHP iktidarındakiler gibi erkek egemen bir anlayışa sahip olduğunu aktaran Fadya Sîdo, "O kadın, kadınlar için hiçbir şey yapamaz. AKP'nin Türkiye'de kadınlara karşı uyguladığı sistemi doğru görüyor ve Suriye'de de onu uygulamaya çalışıyor. Bu kadın, Ebu Hatim Şakra ve Ebu Amşa gibi kadın katilleri ile birlikte hükümette yer alıyor. Kadının savunulması, hakları, özgürlüğü için bu hükümette yer almıyor. Serêkanîyê ve Gire Spî de bu çeteler eliyle kadınların katlettiğini, tecavüz edildiğini gördük, biliyoruz."
'KADINLARIN ÖZGÜR OLMASI İÇİN DEMOKRATİK BİR SURİYE KURULMALI'
Kadın direnişine dönük saldırılara dikkat çeken Fadya Sîdo bunu kabul etmeyeceklerini söyledi: "Şimdiye kadar savaş siperlerinde Tişrîn'de, Minbic'de, Qereqozak'da kadınları hedef aldılar. Kurulan yeni hükümetle de kadınların iradesini, kimliğini yok etmek istiyorlar. Biz bu sistem, fikir üzerine kurulan bu hükümeti kabul edemeyiz. Çünkü özgür, demokratik, eşit bir Suriye'nin, sistemin kurulması gerekiyor ki bütün kadınlar, çocuklar, herkes özgür yaşasın."
Fadya Sîdo, HTŞ yönetimi altındaki Suriye'de kadınların sadece eğitim almasına izin verildiğini, siyasette, kurumlarda yer almasının istenmediğini belirterek, kadınların aile içinde geleneksel rollere dönmesinin istendiğine dikkat çekti: "Kadının sadece evde, çocuğun yanında yeri olsun istiyorlar. Kadının gelişmesini istemiyorlar, kadının toplum içerisinde görüşünü söylemesini istemiyorlar. Kadının fikirlerini tüm dünyaya ulaştırmasını istemiyorlar."
'8 MART SURİYE'DE KADIN DÜŞMANLARINA KARŞI DİRENİŞ GÜNÜ OLSUN'
Emekçi kadınların mücadele günü olan 8 Mart'ın yaklaştığını hatırlatan Fadya Sîdo, "Bugün 8 Mart, Suriye'de yeni kurulan kadın düşmanı sisteme karşı direnişin, mücadelenin günü olsun. Kadın düşmanlarına bir cevap olarak bütün kadınlar alanlara çıksın, direnişlerini arttırsın. Ama direnişi nasıl büyütebiliriz, çoğaltabiliriz; özsavunmayla. Özsavunma eğitimlerimizi alarak kendimizi savunalım, direnişi büyütelim" çağrısında bulundu.
"2025 8 Mart'ı erkek egemen zihniyete, işgalciliğe karşı bir cevap olsun. Kadın katillerine karşı kadınlar olarak alanlara çıkalım, direnişimizi büyütelim" diyen Fadya Sîdo; dünya kadınlarına şu çağrıyı yaptı: "Rojava Devrimi içerisinde yürüyen kadın devrimine, bütün kadınlar sahip çıksın ve savunsun. Çünkü bu devrimin kurtuluşu, bütün dünyadaki kadınların kurtuluşudur, kadınlar için kıvılcımdır. Çağrımız şudur; birlik olalım, tek ses olalım, ki direnişimiz faşist düşmana yanıt olsun."