Feminists4Jina'dan İran'a dönük saldırılara dair açıklama
Siyonist İsrail'in İran'a dönük saldırılarına ilişkin bildiri yayınlayan Jina İçin Feministler, "Tahayyül ettiğimiz gelecek, gerici güçlerce dayatılan savaşların ardından kalan enkaz ve cesetler üzerinde değil, 'Jin jiyan azadî' şiarına dayanan, halkların yürüttüğü adil bir mücadelenin ürünü olacaktır" denildi.
Diasporada birçok kentte yaşayan İranlı feministlerin bir araya gelmesiyle oluşan Jina için Feministler (Feminists4Jina), siyonist İsrail'in İran saldırısına ilişkin bildiri yayınladı.
"Faşist ve köktendinci İsrail rejiminin İran'a yaptığı askeri saldırısını kınıyoruz" ifadelerinin yer aldığı bildiride, "Savaş kışkırtıcılığının" özgürlükle ya da adaletle ilgisinin olmadığına vurgu yapıldı. Bildiride, "Füzelerden ve bombalardan doğan şey kurtuluş değil; ölüm, yıkım, yoksulluk ve derinleşen baskıdır" denildi.
"Savaş, yaşamın temellerini yerle bir eder ve halkların adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelelerini onlarca yıl geriye götürür. Bölgede, Afganistan, Irak ve Suriye'de yaşanan deneyimleri açıkça göstermektedir ki küresel emperyal güçlerin militarizmi yalnızca yıkım getirir. Savaşın yıktığı bir İran da bunun istisnası olmayacaktır" denilen bildiride, ana akım medyanın bu saldırıları "nokta atışı" ve "zorunlu" olarak göstermeye çalışmasına tepki gösterildi.
'MEDYA SAVAŞIN SONUÇLARINI GİZLİYOR'
Medyanın savaşın insan yaşamında yarattığı yıkımı bilerek göz ardı ettiğinin kaydedildiği bildiride, "Medya yalnızca öldürülen yetkililerden söz ederken, sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırılarda ölen ve yaralanan sivilleri görmezden gelerek bu suçlara ortak olmaktadır" diye belirtildi.
Şu ana dek 78 kişinin öldüğü ve 300 kişinin yaralandığı ifade edilen açıklamada, "Bugün İran'da yaşananlar, Filistin'de de gördüğümüz soykırımın ve halklara karşı işlenen suçların normalleştirilmesini amaçlayan aynı projenin devamıdır" diye kaydedildi.
'EMPERYALİST ŞİDDETE SESSİZ KALMAYACAĞIZ'
Bildiride, "Feminist bir kolektif olarak, İsrail'in, ABD'nin ve müttefiklerinin işlediği savaş suçları, soykırım ve emperyalist şiddet karşısında sessiz kalmayı reddediyoruz—ki bu şiddet, İran İslam Cumhuriyeti diktatörlüğüne ve gerici güçlerine karşı yürüttüğümüz temel mücadeleyi de doğrudan baltalamaktadır. Mücadelemiz, baskı ve tahakkümün hem yerel hem küresel tüm kutuplarına karşıdır. Tahayyül ettiğimiz gelecek, gerici güçlerce dayatılan savaşların ardından kalan enkaz ve cesetler üzerinde değil, 'Jin jiyan azadî' şiarına dayanan, halkların yürüttüğü adil bir mücadelenin ürünü olacaktır" denildi.