Kadınlar Esenyurt'ta Rojin için bir araya geldi: Adalet biziz
Rojin için bir araya gelen Esenyurt Kadın Platformu, katledilen kadınların hesabını soracaklarını, fail erkeklerin cezasızlık politikasından yararlanmasına izin vermeyeceklerini kaydetti.
Esenyurt Kadın Platformu, Tabela Meydanında Rojin'e ne oldu sorusunu yineledi. "Erkek egemen sisteme vur gitsin, bu çile bitsin", "Kadın cinayetleri politiktir", "Rojin Kabaiş'e ne oldu", "Erkek-devlet şiddetine son", "Koruma, aklama, failleri yargıla", "Adalet biziz, susmuyoruz" dövizleri ve Rojin Kabaiş'in fotoğraflarını taşıyan kadınların eylemine amca Ahmet Kabaiş de destek verdi.
Eylemde sık sık; "Kadın cinayetleri politiktir", "Yaşasın kadın dayanışması", "Rojin için adalet istiyoruz" sloganları atıldı.

ŞULE ÇET'İN KATİLİNİN SERBEST BIRAKILMASINA TEPKİ
Kadınlara yönelik konuşmalarda, şüpheli kadın ölümünün olmadığının altı çizildi. Ankara'da tecavüz saldırısına uğradıktan sonra bir plazanın 20. katından aşağı atılarak katledilen üniversite öğrencisi Şule Çet'in katillerinden Berk Akand'ın tahliye edildiğini, Dersim'de kaybedilen Gülistan Doku'nun yıllardır akıbetinin açıklanmadığını hatırlatan kadınlar, mücadele edeceklerinin altını çizdi.
'ŞÜPHELİ DAMGASIYLA CEZASIZLIKTAN YARARLANMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Basın metnini okuyan Nurgül Uci, "Her gün kadınlar erkekler tarafından öldürülüyor. Her gün bir kadın cinayeti haberiyle uyanıyoruz. Her gün 'şüpheli kadın ölümleri' haberleri dinliyoruz. Bu kadınlardan bir tanesi de 21 yaşındaki Rojin Kabaiş" dedi. Bu yılın ilk 10 ayında ise 317 kadının katledildiğini, 76'sının şüpheli kadın ölümü diye kayıtlara geçtiğini söyleyen Uci, "Kadın katliamlarının yanında hayatımıza, 'şüpheli' kadın ölümleri de girdi. Ve hepsinin akibetinede intihar denildi. Bunun böyle olmadığını Rojin Kabaiş ve birçok kadın ölümünden biliyoruz. Artık failler kadınları öldürdükten sonra 'şühpeli' damgası vurarak, cezasızlıktan yararlanmaya çalışıyor. İktidarın şüpheli kadın ölümlerinde etkin soruşturma yürütmediği, bazı vakalarda otopsi dahi yapılmadığı ve 'intihar' olarak kayda geçtiği bir gerçektir" dedi.

Şüpheli kadın ölümleri için etkin ve titiz bir soruşturma yürütülmesini istediklerini söyleyen Uci, "AKP-MHP hükümeti, 'aile yılı', 'komşu anne' ve 11. Yargı Paketi gibi düzenlemeler ve reformlar adı altında özgürlüklerimizi elimizden almaya, bizi evlere hapsetmeye çalışıyor. Buna izin vermeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz" dedi.
'BUNLARIN KADER OLMADIĞINI BİLİYORUZ'
Kadınların, aynı zamanda güvencesiz, denetimsiz çalıştırıldığı; emeğinin sömürüldüğü, hiçbir önlemin alınmadığı iş yerlerinde de katledildiğini söyleyen Uci, "Geçtiğimiz günlerde, Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde, parfüm doldurma iş yerinde biri 16, biri 17, biri de 18 yaşında olmak üzere 6 kadın yanarak can verdi. Bu katliamın sorumlusu, ev ekonomisine yardımcı olmak ve yoksulluklarını biraz olsun hafifletmek için eğitimini yarıda bırakıp çalışmak zorunda bırakılan kız çocuklarının olduğu acımasız, barbar kapitalist düzen. Ve bütün bunların kader olmadığını biliyoruz. Kadın mücadelemiz tüm zorluklara ve yıldırmalara rağmen devam ediyor" dedi.

'SONU ÖLÜM OLSA DA DAVAMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Söz alan Rojin Kabaiş'in amcası Ahmet Kabaiş de adalet mücadelesi yürüttükleri için defalarca tehdit edildiklerini aktardı, "Bunun sonu ölüm de olsa hiçbir zaman, hiçbir şekilde davamızdan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Eylem, "Yaşasın kadın mücadelesi", "Kadınlar birlikte, birlikte güçlü" sloganları ile sona erdi.