Kadınlar Van'da Rojin Kabaiş için yürüdü
Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz Kampanya Grubu, şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rojin Kabaiş'in kaybolduğu Van YYÜ Üniversitesi kampüsünde yürüyüş yaptı. Yürüyüşün ardından yapılan açıklamada, "Rojin'in akıbetinin karanlıkta bırakılmasına, faillerin korunmasına izin vermeyeceğiz" denildi.
Van'da aralarında Özgür Kadın Hareketi (TJA), Van Kadın Platformu ve Star Kadın Derneği'nin de aralarında bulunduğu 13 kadın örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz Kampanya Grubu, 27 Eylül 2024'te kaybolan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğrencisi Rojin Kabaiş için yürüyüş yaptı.
Üniversite kampüsünde bir araya gelen çok sayıda kadın Rojin Kabaiş'in kaybolduğu yere kadar yürüdü. Yürüyüşe Van Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Van Milletvekili Gülderen Varlı, demokratik kitle örgütü temsilcileri ile üniversite öğrencileri katıldı.
"Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz. Rojin için adalet" yazılı pankartın açıldığı yürüyüşte sık sık "Erkek vuruyor devlet koruyor", "Jin jiyan azadî", "Bîjî berxwedana jinan"' "Rojin için adalet", "Rektör istifa" sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından Rojin Kabaiş'in kaybolduğu Van Kampüsü sahilinde yapılan basın açıklaması metnini okuyan Özlem Metin Engin, ATK raporunun henüz tamamlanmamış olmasının ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. DNA bulgularının kime ait olduğunun hala dosyaya eklenmediğini belirten Engin, "Rojin'in telefonunun hâlâ açılamamış olması da soruşturmada ihmalleri göstermektedir. Gizlilik kararının olağan dışı şekilde uzun tutulması adalete erişim hakkını ihlal etmektedir. Ayrıca hesapların erişime kapatılması başlı başına bir hak ihlalidir. Dosyadaki kısıtlılık kararı nedeniyle uzun bir süre dosyadaki delillere ulaşamamış ise de son süreçte dosyaya erişim konusunda kısmi erişim sağlanmıştır" dedi.
Rojin'in şüpheli ölümünün aydınlatılması için etkin bir soruşturma yapılmasını ifade eden Engin, "Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri davalarında uzun süredir gözlemlenen cezasızlık politikaları, faillerin korunmasına, ceza indirimleriyle ödüllendirilmesine ve kadınların yaşam hakkının korunamamasına neden olmaktadır" diye belirtti.
'TÜM KADINLAR İÇİN ADALET İSTİYORUZ'
Rojin Kabaiş dosyasında da sürecin sürüncemede bırakılması, delillere ilişkin gerekli işlemlerin eksiksiz yapılmaması ve kamuoyunun yeterince bilgilendirilmemesinin cezasızlık politikasının bir yansıması olduğunu dile getiren Engin, "Rojin Kabaiş'in kaybı yalnızca münferit bir olay değil, Türkiye Kürdistanı'nda uzun süredir sürdürülen özel savaş politikalarının bir sonucudur. Bu politikalar kadınların yaşamını hedef almakta, şiddeti derinleştirmektedir. Biz kadınlar, bu politikalara boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu.
Sadece Rojin için değil, tüm kadınlar adalet istediklerini belirten Engin, "Rojin için mücadeleye devam edeceğiz, susmayacağız. Kamuoyunu bu haklı mücadelede sesimize ses olmaya, dayanışmaya ve ortak mücadeleye çağırıyoruz" dedi.
ÇAĞRI
Açıklamanın ardından kadınlar, kampüste 27 Eylül akşamı Rojin Kabaiş için yapılacak yürüyüşe çağrı broşürü ve bildirileri dağıttı.