Kent kent 8 Mart eylemleri

Kadınlar pek çok kentte sokaklara çıkarak 8 Mart kutlamaları yaptı. Kazanılmış haklarına yönelik saldırılara, emek sömürüne, savaşa, yoksulluğa, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan kadınlar, özgürlük istediklerini dile getirdi.
Kadınlar 8 Mart gününü sokakta geçirdi. Gündüz saatlerinde pek çok kentte eylemler yapıldı. Yürüyüşler düzenleyen kadınlar, eşitlik, özgürlük mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı.
İzmir'in Selçuk ilçesinde bir araya gelerek yürüyüş düzenleyen kadınlar, Dostluk Yorganı Sergisi açtı.
Atatürk Anıtı önünde bir araya gelen kadınlar, zinciri oluşturarak sloganlarla Cumartesi Pazarına yürüdü. İstasyon Meydanı'nda son bulan yürüyüşün ardından Selçuk Kent Konseyi Başkanı Güllü Kartal açıklama yaptı. Kartal, "Bu yıl 8 Mart'ta da demokrasi, eşitlik, barış ve özgürlük talebimizi yineliyoruz" dedi.
Efes Selçuk Kadın Platformu adına söz alan Eğitim-Sen Selçuk Temsilcisi Özlem Ok Say da, "Eşit, adil ve güçlü bir gelecek için savaşla, yoksullukla ve baskıyla kuşatmaya çalışan erkek egemen sistemin getirdiği eşitsizliğe, baskıya ve bizi susturmaya haklarımızı gasp etmeye çalışanlara karşı birleşelim. Mücadeleyi büyütelim, kadınların örgütlendiğinde, birlikte mücadele verdiğinde bu dünya inanın değişir" dedi.
BALIKESİR
Balıkesir'de kadınlar Burhaniye ve Edremit ilçelerinde yürüyüş ve eylemler gerçekleştirdi.
Burhaniye'de, "Kadın, yaşam, özgürlük" sloganıyla ilçe merkezinde düzenlenen yürüyüşte, "Ellerimiz kavuştukça, mücadele de bizim, umut da" pankartı ve "Öldüren sevgi istemiyoruz", "Özgürlüklerimizi direne direne birlikte kazanacağız", "Önce insanız" dövizleri taşıdı. Yürüyüşte "Kadın, yaşam, özgürlük", "Jin, jiyan, azadî", "Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa" sloganları atıldı.
Edremit Kadın Platformu'nun çağrısıyla Migros önünde toplanan yüzlerce kadın, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Aile değil kadınız", "Eşit işe eşit ücret" sloganlarıyla Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü. Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyelerinin bayraklarıyla katıldığı açıklamada, platform adına Mihri Koç açıklama yaptı.
Erkek egemen AKP-MHP iktidarının kadınları aile içine hapsetmeye çalıştığı, esnek ve güvencesiz çalışma modelleriyle sömürüyü derinleştirdiği, bakım emeğinin kadınların sırtına yüklendiği vurgulanan açıklamada, ücretsiz kreş talebi dile getirildi. Kadın cinayetlerine, şiddete ve ayrımcılığa dikkat çekilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesi, ILO 190 sayılı sözleşmenin imzalanması ve işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesi için düzenlemeler yapılması gerektiği ifade edildi.
Kadınların, sadece toplumsal cinsiyet eşitliği için değil, ülkedeki ekonomik kriz, hak ihlalleri ve antidemokratik uygulamalara karşı da mücadele ettiği belirtilen açıklamada, kayyum darbesi, gözaltı tutuklama saldırısı, derinleşen yoksulluk krizine karşı mücadele çağrısı yapıldı. Eylemde 8 Mart'ın resmi tatil ilan edilmesi talebini de dile getirildi. Kadınların örgütlü mücadelesinin önemine vurgu yapılan açıklamada, "Kadınlar örgütlendiğinde, birlikte mücadele verdiğinde dünya değişir" denildi.
TEKİRDAĞ
Tekirdağ Kadın Dayanışma Platformu'nun çağrısıyla Köprübaşı mevkisinde bir araya gelen kadınlar, valilik önüne yürüdü. Yürüyüş güzergahı boyunca caddede bulunan kadınlar eyleme destek verdi.
MUĞLA
Kadınlar Muğla'nın ilçelerinde de meydanları doldurdu.
Ortaca Kadın Platformunun çağrısıyla Tayfa Restoran önünde toplanarak Cumhuriyet Meydanına yürüyen kadınlar adına Döndü Taka Çınar açıklama yaptı. Çınar, "Bugün dünyanın dört bir yanında, işçi ve emekçi kadınların elleri eşitlik, özgürlük ve şiddetsiz bir yaşam mücadelesinin etrafında birleşiyor. Bulunduğumuz her yerden, birbirimize, umudu, direnci, sabrı, örgütlü mücadele ile dayanışmamızı gönderiyoruz" dedi.
Bodrum Kadın Platformu da Tepecik Camii önünde toplanarak Bodrum Belediye Meydanına yürüdü. Platform adına açıklamayı yapan Damla Solar, "Özgürlük ve eşitlik mücadelesini kadın ve LGBTİ+ hareketiyle birleştirerek büyütüyoruz. Yüzyıllardır süren direnişimizin ne ilkiyiz ne de sonu. Bugün de yarın da buradayız" diyerek kadınların sokakları terk etmeyeceğini vurguladı. Etkinlik Anka Dans Topluluğu, Bezm-i Can Ritim Grubu'nun gösterisi ve Eğitim-Sen müzik gurubunun dinletisiyle sona erdi.
Marmaris Kadın Dayanışması da "Umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla" şiarıyla Ketenci Otel önünde toplandı. Kadın Dayanışması adına yapılan açıklamada, "Düzeni değiştirmekte kararlıyız. Şehrin en karanlık köşelerini ışığımızla aydınlatacağız. Sokaklarda, meydanlarda, haklarımızı söke söke aldığımız gün, memleketin rüzgarı da, şarkıları da, şiirleri de değişecek. Buradayız, susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" denildi.
Köyceğiz Kadın Dayanışması da Cumhuriyet Meydanında açıklama yaptı. Menteşe Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar da Akyol Parkında toplanarak Sınırsızlık Meydanına slogan ve taleplerinin yer aldığı dövizlerle yürüdü. Ayrıca Kadın Dayanışma Komiteleri Muğla merkez ilçe Menteşe'de Kötekli Yoğurtçu Parkında "bu düzene itirazımız var, kadınlar değil, bu düzen yenilecek" dedi. Fethiye'de ise Fethiye Kadın Danışma Derneği feminist gece yürüyüşü düzenlerken, Milas Kadın Dayanışmanın çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, resim sergisi ve kitap tanıtımında buluştu, ardından Milas Şehir Parkı'nda açıklama yaptı.
MANİSA
Manisa'nın Soma ilçesinde kadınlar üç gün boyunca 8 Mart etkinlikleri düzenledi. 6 Mart'ta mor renk kokart hazırlığı için bir araya gelen kadınlar, 7 Mart'ta "Söyleyecek sözümüz var" müzik dinletisinde buluştu.
Somalı kadınlar 8 Mart'ta hazırladıkları kokartlar ve dövizlerle, yoksulluğa, artan bakım yüküne, emeklerinin görünmemesine karşı eşitlik ve özgürlük talepleri ile Beşyol otobüs durakları yanında toplandı.
Soma Kadın Platformu adına basın metnini Eğitim-Sen üyesi Zeynep Şıvgın ve Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Kadın Sekreteri Fatma Erdem okudu.
8 Mart'ın, kadınlarının eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam mücadelesinin günü olduğu vurgulanan açıklamada, "Kadınları yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkum eden, onları eve kapatan ve toplumsal hayattan dışlayan politikalar karşısında direnmeye devam ediyoruz. Kadın cinayetleri, kadına ve çocuğa karşı işlenen suçlar her geçen gün artarken, kadınları korumayı değil, faili cesaretlendirmeyi, ödüllendirmeyi seçen iktidar, 2025'i aile yılı ilan ederek kadınları maruz bırakıldıkları şiddet ortamına hapsetmeye çalışıyor. 'Aile Yılı' kapsamında kadınlara 'müjde' diye duyurdukları esnek çalışmanın, gerçekte evdeki erkeğe bağımlılık, sosyal güvencesizlik, ücretlerin 'harçlık, katkı' diyerek düşürülmesi, sendika hakkının gasbı, işsizlik, yoksulluk ve şiddete daha açık hale gelmek demek olduğunu biliyoruz" denildi.
Açıklama, "Şiddet ve sömürü düzenine karşı eşit ve özgür birlikte bir yaşam için, savaşa karşı barış için, haklarımız ve hayatlarımız için birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz! 'Aile yılı' dedikleri yılı, kadınların mücadele yılı yapmanın sözünü veriyoruz" sözleri ile sonlandırıldı.
AYDIN
Aydın'ın Didim ilçesinde de kadın belediye binası önünde bir araya gelerek kent meydanına yürüdü. "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarıyla yürüyen kadınlar adına Aslı Oflaz Kaya açıklama yaptı. Açıklamada, kadın emeğinin sömürüsüne, güvencesiz çalışmaya, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele çağrısı yapıldı.
AKP-MHP iktidarının aile politikalarına tepki gösteren Kaya, kadınların aile içinde görünmez kılındığına dikkat çekti. Kadın Bakanlığı kurulması gerektiğini belirten Kaya, "2025 Aile Yılı değil, kadın yılı olmalıdır" dedi.
KAYSERİ
Kayseri'de Kayseri Kadın Platformu'nun çağrısıyla Forum AVM önünde buluşarak Cumhuriyet Meydanına yürüyen kadınlar, "Eşitsizliği derinleştiren politikalarınıza boyun eğmiyoruz" dedi.
"Aile yılı sizin, mücadele bizim" şiarıyla gerçekleştirilen yürüyüşe, sendikalaştıkları için işten atılan Almer Tekstil işçisi kadınlar da, "Haksız, hukuksuz işten atmalar yasaklansın, güvenceli iş istiyoruz" talebiyle katıldı.
ORDU
Ordu'da kent merkezi ve Çaycuma ilçesinde yürüyüşler düzenlendi.
Ordu Kadın Platformu çağrısıyla 19 Eylül Ortaokulu'dan Köprübaşı Ceren Özdemir Meydanına yürüyen kadınlar sık sık, "Kadın yaşam özgürlük", "Susma haykır şiddete hayır", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz". "Yaşasın 8 Mart", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganlarını attı.
Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Neşe Yüce yaptığı açıklamada, 2025'in "Aile Yılı" değil kadın yılı olacağını vurguladı. AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikalarının kapitalizmden ve neoliberal politikalardan azade olmadığının altını çizen Yüce, "Bütün kamusal alanların sermayenin ihtiyaçlarına dönük piyasalaştırılması, kadınları ucuz iş gücü ordusu görmesi ve LGBTİ+'lara nefret saldırıları sistemin devamlılığına esastır. Tam da bu koşullarda çalışma yasalarında annelik değil ebeveynlik vurgusunun, kamusal hizmetlerin, kreşlerin, emzirme izni, süt yardımı, toplu taşıma indirimleri, üreme sağlığı dahil olmak üzere sağlık hakları gibi yeniden üretimle ilişkili hakları da talep etmek, eşit ücret, eşitlik, özgürlük ve emek mücadelemiz için çok büyük önem taşımaktadır" dedi.
Emperyalist politikaların halklar, farklı mezhep ve inanç gruplarını birbirine düşman ettiğini söyleyen Yüce, "Emperyalist ülkelerin korumasında Ortadoğu'da iktidara taşınan cihatçı gruplar kadınlar için karanlıktan başka bir şey vaat etmektedir" diyerek, barış talebini dile getirdi. Eylemde kayyum darbesine de tepki gösterildi.
Ordu'nun Çaycuma ilçesinde de Eğitim-Sen'in çağrısıyla Cumhuriyet Meydanında bir araya gelindi. Eylemde, kadınlar birleşik mücadele çağrısı yaptı.
ÇORUM
Çorum'da da kadınlar Özdoğanlar Kavşağı'nda buluşarak Kadeş Barış Meydanına yürüdü. Çorum Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, "Kadın, yaşam, özgürlük", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganlarını attı. Kadınlar, "Uygulanmayan yasalara, hafif cezalara cesaret bulan failler yaşamlarımıza göz dikmeye devam ediyor. Binlerce suçluya, uyduruk aflarla sokaklarda dolaşan, her an suç işlemeye meyilli psikopatlara karşı yaşamlarımızı savunmaya devam ediyoruz" dedi.
DENİZLİ
Denizli'de Çınar Meydanında bir araya gelen kadınlar açıklama yaptı. "Jin, jiyan, azadî", "Kadın, yaşam, özgürlük", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Trans cinayetleri politiktir", "Kadın cinayetleri politiktir", "Aile değil kadınız", "Homofobik devlet yeneceğiz elbet", "Asla yalnız yürümeyeceksin", "Tayyip kaç kaç kaç kadınlar geliyor", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa" sloganlarını atan atan kadınlar adına Özge Sarma açıklama yaptı.
İktidarın, "Aile Yılı" adı altında cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren uygulamalar, kadınların esas sorumluluğunu aile bakımı ve ev işleri olarak tanımlayan, esnek ve düşük ücretle çalışmadan ibaret gören anlayışı daha da güçlendirmeyi hedeflediğini vurgulayan Sarma, "Bu kapsamda 'genel ahlak' kavramıyla ortaya attıkları yasa tasarıları ile toplumsal yaşamı dini referanslarla inşa etmeye; kadınların ve LGBTİ+'ların yaşamlarını biyolojik cinsiyete sıkıştırmaya, eşitlik ve özgürlük mücadelesini engellemeye, kamusal alanda olmak istedikleri gibi var olma haklarını kısıtlamaya çalışıyorlar. Kabul etmiyoruz!
'Aile yılı' kapsamında kadınlara 'müjde' diye duyurdukları esnek çalışmanın, gerçekte evdeki erkeğe bağımlılık, sosyal güvencesizlik, ücretlerin 'harçlık, katkı' diyerek düşürülmesi, sendika hakkının gaspı, işsizlik, yoksulluk ve şiddete daha açık hale gelmek demek olduğunu biliyoruz" dedi.
Görevi devralan kayyumlarla yerel yönetimler bünyesindeki cinsiyet eşitliği temelli kurullar ve merkezlerin işlevsizleştirildiğini kaydeden Sarma, "Buna karşı ses yükseltmekse suç sayılıyor. Gazeteciler, LGBTİ+ aktivistleri, siyasi parti üyeleri ve yöneticilerinden oluşan, bugüne kadar bu alanları birlikte doldurduğumuz, kadınların kurtuluş mücadelesinin parçası olmuş 19 kadın arkadaşımız iktidarın elinde sopaya dönüşen yargı tarafından alıkonuldu, tutuklandı. Kadın hareketinden yol arkadaşlarımızı sorgusuz sualsiz tutuklayan yargı, Pınar Gültekin'in katilini, canavarca hisle öldürme suçundan kurtarmaya çalışıyor! Öldürülen kadınların çoğu, evli oldukları ya da boşandıkları erkekler tarafından katlediliyorken, boşanmalara arabuluculuk getirilmesi sürekli gündeme getiriliyor. İstanbul Sözleşmesi'nin ardından 6284 hedefe konuluyor, cezasızlık politikalarıyla failler adeta ödüllendiriliyor.İktidarın baskı ve korku aracı haline getirdiği yargı, kadınları katledenler için adeta can simidi oluyor. Kabul etmiyoruz" diye ekledi.
ESKİŞEHİR
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda kadın ve LGBTİ+, "Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi, dünya tarihinde sayısız direnişin ve bedelin adıdır" dedi. "Aile yılı baskı, zulüm, tek adamın; mücadele milyonlarca kadının" pankartıyla yapılan yürüyüşte kadınlar, "Hayatlarımız aileyle sınırlayamazsınız" diye haykırdı.
Basın metnini okuyan Evren Özcan, "Ekonomik kriz derinleşirken en büyük bedeli kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+'lar ödüyor. Peki iktidar ne yapıyor? Kadınları işgücünden dışlamaya çalışıyor, sosyal devletin yükümlülüklerini kadınların sırtına yıkıyor, ev içi emeğe mahkûm etmek istiyor. MESEM'lerde çocuk işçiliği meşrulaştırılıyor, kadın, çocuk ve göçmen emeği ucuz iş gücü olarak sermayenin sömürüsüne mahkum ediliyor. Güvencesiz çalışma yaygınlaştırılıyor. Ama biz bu politikalara boyun eğmeyeceğiz! Ne emeğimizin sömürüsünü, ne de hayatlarımızın gasp edilmesini kabul etmiyoruz" dedi.
KOCAELİ
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde de kadınlar, "Kadın emeğini görünmez kılan, savaşlarla yoksullaştıran, güvencesizleştiren ve yaşam hakkını elinden alan, otoriter politikalarınızı kabul etmiyoruz" dedi.
Gebze Kadın Platformu'nun çağrısıyla eski Çarşı Çeşme önünde buluşan kadınlar, "Kadın cinayetleri politiktir", "Yaşasın 8 Mart yaşasın kadın dayanışması" ve "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" sloganlarını atarak Kent Meydanına yürüdü. Gebze Kadın Platformu adına açıklamayı Eğitim Sen Kocaeli 2 No'lu Şube Kadın Sekreteri Alev Çalımbay okudu.
"Kadını birey olarak görmeyen, aile içinde toplumsal cinsiyet rollerine hapsedip kamusal alandan uzaklaştırmaya çalışan AKP-MHP iktidarının 2025 yılını 'Aile Yılı' ilan etmesine, bu söylemle ve beraberindeki politikalarla kadınları eve, aileye ve erkeğe tabi kılmanın zemini oluşturmasına karşı sözümüzü örgütlüyoruz" diyen Çalımbay, nüfus politikaları, bakım emeğinin kadınların üzerinden sürdürülmesine tepki gösterdi. "AKP-MHP iktidar bloğu bize aile dışında var olma seçeneği tanımıyor" diyen Çalımbay, çocuk bakımının kadının değil, ebeveyn sorumluluğu olduğunu, her işyerine, mahalleye ücretsiz, 7/24 açık, nitelikli kreşler açılması talebini dillendirdi.
Çalımbay, "Kadın emeğini görünmez kılan, savaşlarla yoksullaştıran, güvencesizleştiren ve yaşam hakkını elinden alan, otoriter politikalarınızı kabul etmiyoruz" dedi.
Basın açıklamasının ardından direnişteki TKIS Blinds işçisi kadınların 8 Mart mesajı okundu. Ayrıca geçen yıl Darıca'da bir erkek tarafından katledilen eski Migros Depo direnişçisi Gülhan Esen'in kardeşi de eylemde söz alarak, 11 Nisan günü saat 15.00'te Gebze Adliyesinde görülecek davaya katılım çağrısı yaptı.