Rojavalı komünist kadınlar 8 Mart çalışmalarına başladı
3 kentte yaptıkları açıklamayla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü çalışmalarını başlatan JKŞ, "Onlar devrimimizi çalmak istiyorlar. Buna izin vermeyelim, gerici erkek egemen sistem, işgal ve saldırılara karşı 8 Mart'ı en görkemli mücadele günü yapalım" ifadelerini kullandı.
Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) üç kentte yaptıkları açıklama ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü çalışmalarını başlattı.
"Devrimimizi savunacağız, mücadelemizle erkek egemen iktidarı yeneceğiz" şiarıyla Hesekê, Kobanê, Qamişlo kentlerinde yapılan açıklamalarda, Rojava savunmasında ölümsüzleşen komünist kadınların, HTŞ'li Ebu Şeqra tarafından katledilen Xevrîn Xelef'in, Türk devletinin SİHA saldırısıyla katledilen Kongra Star Koordinasyon üyesi Hêva Erebo'nun resimleri taşındı.
Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) çetelerinin uluslararası emperyalist güçlerle, siyonist İsrail ve Türkiye gibi diğer gerici bölge devletlerinin desteği ile Suriye kentlerine dönük saldırıları hatırlatılan açıklamada, "8 Aralık'ta erkek egemen sömürgeci Baas rejimi direnmeden kentleri birer birer HTŞ'ye teslim etti. Böylece Esad rejimi kontrolündeki kentler cihatçı çetelerin eline geçti" denildi.
'DAİŞ ARTIĞI ÇETELER DEMOKRASİ İNŞA EDEMEZ'
"İşgalci sömürgeci Türk devleti, Suriye Milli Ordusu (SMO) çeteleri yoluyla HTŞ ile eş zamanlı olarak Til Rifat, Şehba ve Minbic işgaline başladı. Şehba göçmen kamplarında yaşayan binlerce Efrîn'li yeniden yerlerinden göçertildi" denilen açıklamada, çetecilerin ilk olarak kadınları ve çocukları hedef aldığı dile getirildi. Bu saldırılarda Efrîn'de kadın ve çocukların kaçırıldığı, devrimi savunan kadın savaşçıların esir alınarak işkence gördüğü kaydedilen açıklamada, Arap Alevilere ve diğer halklara dönük katliamlara da dikkat çekildi.
Emperyalist ülkelerin diplomasiyle DAİŞ artığı çetelerden hükümet kurmak istediği kaydedilen açıklamada, "Herkes biliyor ki Golani ve yeni iktidarı inşa eden arkadaşları DAİŞ'in en büyük çete başlarıdır ve ellerinde binlerce Suriyeli ve bölge halklarının kanları vardır. Halkların, kadınların önünde yargılanmalıdırlar. Binlerce Êzidî kadını ve çocuğu kaçırıp köle pazarlarında satan DAİŞ artığı bu çeteler asla ve asla demokrasi inşa edemezler" ifadeleri kullanıldı.
'HALK DİRENİŞTEN VAZGEÇMİYOR'
QSD, YPG, YPJ, komünistler, Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye halklarının devam eden direnişine dikkat çekilen açıklamada, "Qereqozax ve Tişrîn'de eşsiz bir direniş veriliyor. Faşist Türk devleti ve onun cihatçı çeteleri askeri güçlerimizin ve halkımızın direnişi karşısında bir karış olsun ilerleyemiyor. Türk devleti ve çetelerinin en büyük savaş suçlarına rağmen, o kadar bombardıman, saldırı ve katliamlara karşı halkımız direnişinden vazgeçmiyor" sözleri yer aldı.
Rojava Devriminin kadın özgürlükçü felsefesiyle eşit ve özgür bir yaşamın temeli olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu işgalci ve sömürgeci saldırıların en büyük amaçlarından birisi kadın devriminin tohumlarını yok etmektir. Bu nedenle HTŞ iktidar olduğunda ve yeni hükümet inşasına girdiğinde şeriat kanunları uygulanacağı açıklamasını yaptı, kadınların içerisinde şeriat kıyafetleri dağıttı. İdlip'te bütün dünyanın gözlerinin önünde zina gerekçesi ile kadınları idam eden DAİŞ'in şeriat savcısı HTŞ hükümetinin adalet bakanı oldu" denildi.
'KADIN DEVRİMİNİ SURİYE'YE YAYALIM'
Açıklama, şöyle devam etti: "Bizim bugün verdiğimiz direniş varlık yokluk direnişidir, insanlık değerlerinin ve kadın devrimi iradesinin direnişidir. Başta biz Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Asuri, Alevi, Türkmen kadınlar olarak bütün saldırılara karşı birlikte durmalıyız ve geleceğimizi savunmalıyız. Büyük bedellerle kazandığımız haklarımızı korumak için örgütlülüğümüzü ve savaş gücümüzü yükseltmeliyiz. Halk savaşı saflarında ve halk taburlarında yerlerimizi almalıyız."
Açıklamada, "Şam, Halep, Lazkiye, Hama, Humus, Süveyda tüm kentlerdeki kadınlarla dayanışma içinde olmalıyız. Kadın Devrimini tüm Suriye'ye yaymalıyız. Suriye genelinde birleşik kadın direnişini örgütlemeliyiz. Suriyeli tüm kadın arkadaşlarımıza çağrımızdır. Mücadele edin. Bu gerici, ataerkil sistem ve uygulamalarını kabul etmeyin. Her yerde örgütlenin" ifadeleri yer aldı.
'8 MART'I EN GÖRKEMLİ MÜCADELE GÜNÜ YAPALIM'
Açıklama, şu şekilde son buldu: "Bizler Devrimci Komünist Kadınlar olarak bütün halka, gençliğe, işçi, emekçi ve ezilen kadınlara her yerde devrimin bayrağını, onur direnişinin ve insanlığın bayrağını yükseltin diyoruz. Eşit, özgür yaşam direnişle mümkündür. Önümüz bahar, önümüz 8 Mart. Bu 8 Mart'a erkek egemen sistem ve kadın devrimi arasındaki mücadele damgasını vuracaktır. Onlar devrimimizi çalmak istiyorlar. Buna izin vermeyelim, gerici erkek egemen sistem, işgal ve saldırılara karşı 8 Mart'ı en görkemli mücadele günü yapalım."
Açıklamalar, "Yaşasın Rojava Devrimi", "Yaşasın Kadın Devrimi", "Jin, jîyan, azadî","Yaşasın Tişrîn ve Qereqozax direnişi" sloganlarıyla bitirildi.
Qamişlo'da yapılan açıklama sonrası JKŞ'li kadınlar 8 Mart bildirilerini kadınlarla buluşturdu.