5 Şubat 2025 Çarşamba

Rojin'in babası: Çocuğumun katili bulunana kadar vazgeçmeyeceğim

Van'da katledilen üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in babası, kızının 18 gün sonra bulunan cansız bedeninde gördüğü darp izlerini anlattı. ETHA'ya konuşan Nizamettin Kabaiş, kızının intihar ettiğinin söylendiğini, buna başından itibaren itiraz ettiğini belirtti. Kamuoyunda gelişen tepkiler, baroların sahip çıkması, Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonları'nın kurulması, Diyarbakır halkının desteğinin ardından intihar söyleminden vazgeçilerek "şüpheli ölüm" denildiğini anlatan baba Kabaiş, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını istedi, Rojin'in katili bulunana ve en ağır cezayla cezalandırılana kadar vazgeçmeyeceğini vurguladı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül günü kaldığı yurttan ayrıldı. Rojin'in yurtta olmadığından haberdar olmasına rağmen yurt yönetimi aileye ve karakola haber vermedi. 17 saat boyunca Rojin'in kayıp olduğu gerçeği gizlendi.

Rojin Kabaiş, 18 gün sonra yurttan 24 km uzaklıkta Mollakasım'da suda bulundu. Rojin'in katledildiği gerçeğinin üstünü örtmeye çalışanlar, intihar ettiğini öne sürdü. Rojin'in ailesi, kadınlar, kadın örgütleri, bölge baroları intihar iddiasını reddederek, Rojin'in katledildiğini söyledi, Rojin için adalet mücadelesi başlattı.

Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş, bu mücadelede aktif olarak yer aldı.

Kızının intihar ettiği söylemlerine tepki gösteren Nizamettin Kabaiş, ETHA'ya konuşarak, katiller bulunana kadar mücadeleyi sürdüreceğini vurguladı, bu mücadelede yer alanlara teşekkür etti. Baba Kabaiş, Rojin'in intihar ettiğini söyleyerek dosyanın üstünü örtmeye çalışanların yürütülen mücadele sonucu geri adım attığını da söyledi.

'ROJİN İÇİN ADALET İSTİYORUM'
Konuşmasına, "Rojin için adalet istiyorum" diyerek başlayan baba Kabaiş, Rojin katledilmesinin üzerinden 3,5 ay geçmesine rağmen, katilinin bulunmadığına dikkat çekti. Kamuoyuna, cumhurbaşkanına, milletvekillerine seslenen baba Kabaiş, "Meclis'te konuşulsun Rojin'imize ne oldu, bir ses olsunlar, dile getirsinler" çağrısında bulundu.

'ROJİN ÜNİVERSİTEDE OKUYACAĞI İÇİN HEYECANLIYDI'
Diyarbakır'da yaşadıklarını, Rojin'in üniversite eğitimi için Van'a gittiğini anlatan baba Kabaiş, üniversite açıldığında kızıyla birlikte Van'a gittiğini, çarşıda gezdikten sonra yurdu gittiklerini, kızının videolarını çektiğini, Rojin'in üniversitede okuyacağı için çok heyecanlı olduğunu, keyfinin yerinde olduğunu anlattı.

'YURT YÖNETİMİ SORUMLU'
27 Eylül günü yurttan ayrılan Rojin'in geri dönmediğini, yurtta gece 11'de yoklama yapıldığında Rojin'in yurtta olmadığının anlaşıldığını belirten baba Kabaiş, yurt yönetiminin ne kendilerini ne de karakolu bilgilendirmemesine tepki gösterdi. Yurt yönetiminin, Rojin kaybolduktan 17 saat sonra kendilerine bilgi verdiğini söyleyen baba Kabaiş, "Rojin Diyarbakır'dan Van'a gitti okumak istedi. Üniversite ve yurt sahip çıkmadı, bunu her zaman söyledim, yine söyleyeceğim. Özellikle yurt yönetimine söylüyorum. Kızım bir gece yurda gitmiyor. Bize de karakola da çok geç, 17 saat sonra haber verdiler. O zaman Rojin'in telefonunu aramış olsalardı belki ulaşabilirlerdi. Telefonuna yanıt vermiyorsa da karakola haber vermeleri gerekirdi. Bunları yapmadılar. Onların yüzünden kızım kayboldu. Katlettiler, darp ettiler, 24 km uzaklığa Mollakasım'a götürdüler bıraktılar. Diyorlar ki, Rojin intihar etti. Rojin intihar edecek bir genç kız değildi. Okumak istiyordu, hayatını seviyordu, keyfi yerindeydi. Ne arkadaşlarıyla, ne bizimle, hiç kimseyle sıkıntısı yoktu. Bir şey olsa biz kızımı bilmiyor muyuz? Onlar diyor ki intihardır. Ben her zaman itiraz ettim, intihar değil dedim" diye konuştu.

'DARP ETTİLER, KATLETTİLER DENİZ KENARINA BIRAKTILAR'
Baro başkanları, kadın kurumları, Diyarbakır halkı, Amedspor, Dicle Üniversitesi, Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonları gibi çok sayıda kurumdan Rojin'in katilinin bulunması mücadelesine destek verildiğini hatırlatan baba Kabaiş, bu mücadelenin sonucunda Rojin'in intihar ettiğini söyleyenlerin geri adım attığına dikkat çekti. Baba Kabaiş şunları söyledi: "Bundan sonra Van'a gittim, Van'da bana artık intihar demiyoruz, şüpheli ölüm diyoruz dediler. Bende onlara dedim ki: 'Hayır şüpheli ölüm de değildir. Darp ettiler, katlettiler, götürdüler deniz kenarına bıraktılar.' Kimse intihar demesin, üniversite civarında bulunsaydı belki öyle oldu diyebilirdik, ama 24 km az değil, suyun akıntısı da ters, Rojin'in terliği hala ortada yok, darp izleri var."

'ROJİN'İN BOĞAZI, ELLERİ, AYAKLARINDA DARP İZLERİ VARDI'
Otopsi yapılmadan önce kızının cansız bedenini gördüğünü söyleyen Rojin'in babası Nizamettin Kabaiş, gördüğü darp izlerini anlattı: "Otopsiden önce kendi gözümle gördüm. Boğazına zarar vermişler. Pamukla kapatmışlardı, benim bakmama izin vermediler. Elinde izler vardı; ayaklarında iple bağlama izleri vardı. Kabuk bağlamıştı, simsiyah olmuştu. Karnında şişme yoktu. Bir insan suda boğulsa karnında şişme olur, şişme yoktu, vücudunda yıpranma yoktu, suda 18 gün kalan bir vücut değildi."

'KATİLE EN AĞIR CEZA VERİLENE KADAR VAZGEÇMEYECEĞİM'
Rojin'in katilinin peşini bırakmayacaklarını, bütün sorular yanıtlanıncaya kadar mücadele edeceğini vurgulayan Nizamettin Kabaiş, dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle bilgi verilmemesine de tepki gösterdi. Rojin'in bulunan telefonunun ne zaman açılacağını sorduğunda gizlilik kararı var denilerek yanıt verilmediğini belirten baba Kabaiş, "Bu gizliliğin öncelikle kaldırılmasını istiyorum. Avukatlar, baro başkanları işlerini yapabilsin. Rojin'e kim ne yaptı, kim onu katletti, bir an önce o katili bulalım ki biz de rahat olalım. Ona en ağır ceza neyse versinler" çağrısında bulundu.