18 Ekim 2025 Cumartesi

Üniversite rektörlüğü, Rojin için adalet mücadelesi yürütenleri tehdit etti

Rojin Kabaiş'in ölümünün ardından susanlar, faillerin korunması ve delillerin karartılmasında sorumluluklarının açığa çıkmasının ardından açıklamalar yapmaya başladı. Adalet Bakanlığı'nın ardından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü yazılı açıklama yaptı. Bugüne kadar susan üniversite rektörlüğü, dün yazılı bir açıklama yaparak, Rojin'in katillerinin bulunması için mücadele edenleri tehdit etti. Açıklamada, baba Kabaiş'in "Van rektörü doktor olmamasına rağmen neden otopsiye giriyor" sorusuna ise yanıt verilmedi.

Rojin Kabaiş'in bir yıl önce kaybolması ve 18 gün sonra cansız bedeninin bulunmasının ardından yaşananlar, bir kadın cinayetinin daha üstünün nasıl örtülmek istendiğini gösteriyor. İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK), Rojin'in bedenininde tespit edilen 2 erkek DNA'sının bedenin hangi bölgesinde bulunduğunu bir yıl boyunca sakladı, rapor dava dosyasına bir yıl sonra eklendi. Bugün hala DNA'ların kime ait olduğu ve iki DNA'dan hangisinin hangi bölgede bulunduğu gizleniyor. Dosyadaki gizlilik kararı devam ederken, Rojin'in intihar ettiğini söyleyerek dosyanın kapatılmasını sağlamak isteyenleri deşifre eden kadınlar, tehdit ediliyor, sosyal medya hesaplarına kısıtlama getiriliyor.

Bir yıl boyunca suskunluğunu koruyan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü ise dün bir yazılı açıklama yaptı. 4 gündür rektörlük önünde eylem yapan öğrencilerin rektörün açıklama yapması yönündeki taleplerini görmezden gelen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü yaptığı açıklamada, Rojin'in katillerinin ortaya çıkarılması talebinde bulunanlara tehditler savurdu.

Rojin'in ailesine taziye ziyaretinde bulunmak, mezarını ziyaret etmek, Ramazan ayında anma programı düzenlemek gibi bilgileri paylaşarak kendilerini aklamaya çalışan rektörlük, "Son günlerde bazı basın-yayın organları ve çoğunluğu sahte sosyal medya hesaplarında, öğrencimiz Rojin Kabaiş'in vefatı üzerinden üniversitemizi ve yöneticilerimizi hedef alan asılsız iddialar nedeniyle bu açıklamanın yapılması zorunluluğu doğmuştur" diyerek açıklamanın gerçek amacını ortaya koydu.

Rojin'in katillerin açığa çıkarılması için mücadele edenleri itibarsızlaştırmaya çalışan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü'nün açıklamasında, "Son dönemde çoğunlukla sahte sosyal medya hesapları aracılığıyla yapılan, yalan, iftira, hakaret, tehdit ve hedef gösterici nitelikteki paylaşımlar ile kamuoyunun yanlış yönlendirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Yeni akademik yılın başladığı bu dönemde, bu tür içeriklerin yeniden dolaşıma sokulması kasıtlı ve organize bir girişim olarak değerlendirilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Daha önce çok sayıda sosyal medya hesabı hakkında kısıtlama kararları aldırtan rektörlük, "Üniversitemiz hakkında çoğunluğu sahte hesaplar üzerinden yürütülen asılsız iddialarda bulunan şahıslar ile bu hesapları yönlendiren ve kullanan kişiler hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca, kendi kişisel hırs ve menfaatleri için bu acı olayı kullanarak asılsız iddialarda bulunanlar, yayanlar hakkında yeni suç duyuruları ve gerekli yasal işlemler ivedilikle başlatılacaktır" sözleriyle tehdit etti.

ROJİN KABAİŞ İÇİN ADALET KOMİSYONLARI'NDAN AÇIKLAMAYA TEPKİ
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü'nün açıklamasına tepki gösteren Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonları, sosyal medya hesabından "Açıklama yapın diyoruz 'tehditler' savuruyorsunuz. Soru soruyoruz cevapsız bırakıyorsunuz. Gerçekleri gizliyor, üstüne soru soranları 'şikayet' edip öğrenci fişliyorsunuz. İstediğiniz yere şikayet edin: Rojin'in ölümünde kimin sorumluluğu varsa yakasını bırakmayacağız" dedi.

AÇIKLAMADA REKTÖRÜN NEDEN OTOPSİYE KATILDIĞINA YANIT YOK
Bu arada Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Hamdullah Şevli'nin Rojin'in otopsi işlemlerine neden katıldığı sorusuna ise açıklamada yer verilmedi.

Baba Kabaiş'in, "Van rektörü doktor olmamasına rağmen neden otopsiye giriyor? Sen kimsin, necisin, hangi sıfatla gelip otopsiye giriyorsun. Dosyayı kapatmaya çalışıyorlar. Bunlar suçludur, ben kızımı sağ salim götürüp onlara teslim ettim. Teslim ettikten üç gün sonra kızım kayboldu. Hem üniversite hem yurt bu olayda suçludur, ihmalleri çoktur. 270 güvenlikçi var, bazılarının belinde silah var. Sen o silahı niye taşıyorsun, öğrenciler için. Neden sahip çıkmıyorsunuz? Üniversite ve yurt kötülenmesin diye kapatmaya çalışıyorlar" şeklinde sorularına ve açıklamalarına rektörlüğün açıklamasında değinilmemesi dikkat çekti.