Zora'dan Doğu Almanya kentlerinde eğitim
Zora, Doğu Almanya'da onlarca kişinin katılımıyla eğitim düzenledi. Faşist tehditlerin arttığı ve faşist hareketlerin giderek yükseldiği Almanya'da örgütlenmek için önemli adım olan buluşmada, "Kendini savunma, artan kadın cinayetleriyle mücadele, kadınlar tarafından yürütülen antifaşist mücadele ve kadın grevleri, Doğu Almanya'da ve genel olarak kadın mücadelesinin kalitesini artırabileceğimiz ve artırmamız gereken araçlardır" denildi.
Doğu Almanya'nın Leipzig, Berlin, Magdeburg ve Dessau kentlerinden Zora'nın çeşitli yerel grupları ortak bir eğitim için bir araya geldi. Onlarca kadın ve non-binary, kendilerini geliştirmek ve tartışmak için buluştu. Buluşmada yapılan konuşmalarda, "Almanya genelinde faşist tehdit artıyor. Faşist hareketlerin gelişmesiyle birlikte evi içi şiddetten geleneksel rol modellerinin pekiştirilmesine ve mevcut hükümetin şiddete maruz kalanlara yönelik yardımların kesilmesine kadar, tüm alanlarda kadınlara yönelik şiddet artıyor. Aynı zamanda, kadınlar sağcıların giderek daha fazla araçsallaştırıldığı bir durumla karşı karşıya. Kadınlar, "göçmen tehdidinden" kurtarılması gereken kişiler olarak gösteriliyor. Eski Doğu Almanya kentleri ayrıca, Doğu Almanya'nın yıkılışından bu yana büyük bir sorun teşkil eden faşizmle mücadele deneyimine sahip. Bu nedenle, bu günün amacı, Doğu'yu şekillendiren tarih temelinde mevcut tarihi aşamayı anlamak ve kadınlar olarak nasıl birlikte örgütlenebileceğimizi tartışmak için birlikte bir adım atmaktı" denildi.
KADINLARIN KONUMU TARTIŞILDI
Doğu Almanya'da kadının konumu ve Doğu Almanya döneminde hangi kazanımların elde edildiği ve edilmediğinin tartışıldığı buluşmada, "Doğu Almanya'nın birçok açıdan kadınlar için bir ilerleme olduğu ve o tarihsel dönemde Batı Almanya ve diğer Batı ülkelerinden daha ilerici olduğu" ortaya çıktı. Aynı zamanda, Doğu Almanya özellikle toplumda kadınların eşitliğine odaklanıldığı belirtilirken, bu üretken iş ve siyaset için geçerliyken "özel alan, özellikle aile içindeki üreme işleri söz konusu olduğunda, dokunulmaz" kaldığı kaydedildi.
BERLİN DUVARININ YIKILIŞI VE SONRASI DÖNEM ELE ALINDI
İkinci eğitim turunda, Berlin Duvarının yıkılış (Doğu Almanya'nın yıkılış) süreci ele alındı, "O dönemde sağcı hareketler ve ağlar, halkın çaresizliğini ve öfkesini kullanarak bunları göçmenler ve solcular gibi düşman imajlarına yönelttiler. 90'lı yıllar, kısmen Batı'dan gelen militan faşistler ve kadrolar tarafından sağcı şiddeti tırmandırdı. Almanya'da nihai bir Nazilerden arındırma hiç gerçekleşmedi. Bu nedenle Doğu'daki bu toplumsal durumu, halkı kendilerine çekmek ve onay almak için kullanabildiler. Punkçular öldürüldü, beyzbol sopası yılları olarak adlandırılan dönem yaşandı, göçmenlere ve mülteci kamplarına yönelik pogromlar düzenlendi. 2015-2016 döneminde sağcı şiddette yeniden bir artış kaydedildi. Şu anda faşist hareketlerin güçlendiği gözlemleniyor ve bu tesadüf değil. AfD'nin en güçlü olduğu ve en fazla seçmen kitlesine sahip olduğu yerlerden biri eski Doğu Almaya kentleridir. Dönüşümden sonraki dönemde, DDR'nin tüm sol yapıları Treuhandanstalt denen devlet kurumu tarafından sürekli olarak tasfiye edildiği için sağcı şiddete karşı neredeyse hiçbir direniş gösterilememişti. Şu anda ise sağcı şiddete bir cevap bulmak bizim sorumluluğumuzdur" ifadeleri kullanıldı.
GENÇ KADINLAR ARASINDA SİYASET VE KADIN HAREKETİNİN PERSPEKTİFİ
Son olarak genç kadınlar arasında siyaset ve kadın hareketinin perspektifi hakkında tartışmaların yürütüldüğü oturumda, şunlar belirtildi: "Şu anda genç kadınların giderek daha fazla siyasallaştığını görüyoruz. Almanya'daki son seçim sonuçları, gençlerin sadece sol ve sağ olarak kutuplaştığını değil, aynı zamanda cinsiyete göre de kutuplaştığını gösterdi. Erkeklere göre çok daha fazla kadın sol partilere oy veriyor, erkekler ise daha çok sağ partilere oy veriyor. Son yıllar, dünya çapında dünyayı alt üst eden kadın hareketleriyle şekillendi. Birçok kadın, kendilerine yönelik şiddet nedeniyle harekete geçti, ancak şu anda kadın hareketinde bir tıkanıklık yaşıyoruz. Kendini savunma, artan kadın cinayetleriyle mücadele, kadınlar tarafından yürütülen antifaşist mücadele ve kadın grevleri, Doğu Almanya'da ve genel olarak kadın mücadelesinin kalitesini artırabileceğimiz ve artırmamız gereken araçlardır."